BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU(BDT) ZİRVESİ'NİN DÜŞÜNDÜRDÜĞÜ
BDT'nda Son Durum
Rusya Federasyonu devlet başkanı Vladimir Putin'in 82. doğum gününü kutladığı günlerde Moskova, ayrıca Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Zirvesi'ne de ev sahipliği yaptı. SSCB'nin yıkılışının daha sorunsuz bir şekilde atlatılması, cumhuriyetler arasındaki SSCB'den miras kalan sorunların çözümü ve şüphesiz Moskova'nın bağımsızlığını yeni kazanan cumhuriyetlerin kendisinden fazla uzaklaşmamasını sağlaması gibi misyonlara sahip olan BDT, SSCB'nin yıkılışından geçen 33 yılda inişli-çıkışlı seyir izledi. Bir taraftan örgüt gerçekten de BDT'na üye olan ülkeler arasındaki birtakım sorunların çözümüne katkı sağlarken diğer taraftan da Karabağ gibi bölgesel sorunların çözümünde dahi yetersiz kaldı. Yine özellikle Moskova ile ilişkilere ve uluslararası alandaki gelişmelere paralel olarak üye ülkeler zaman zaman örgüte üyeliklerini askıya aldılar, bazen ise hiçbir şey olmamış gibi geri dönüş yaptılar.
Moskova'daki son zirveye ise Rusya'nın yanı sıra Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderleri katıldı. İlginç bir şekilde Ukrayna BDT çerçevesinde imzalanan birçok anlaşmadan çekilmesine rağmen resmî olarak üyeliğini sonlandırmamaktadır. Gürcistan BDT'ndan resmî olarak 2009'da ayrılırken, Moldova da aynı süreci 2024 yılının sonuna kadar tamamlamayı planlamaktadır. Diğer taraftan son yıllarda örgüte tam üye olmayıp "ilişkili üye" statüsündeki Türkmenistan gittikçe BDT'nun faaliyetlerine daha fazla katılmaktadır. Yine Azerbaycan'ın Ermenistan'ın işgali altında bulunan topraklarını kurtarmasından sonra Ermenistan bu süreçte Rusya'yı kendisine yeterince destek vermemekle suçlayarak Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ndeki üyeliğini dondurmasına ve Batı ile yakın iş birliği geliştirmeye başlamasına rağmen BDT üyeliğini sürdürmektedir.
Zirvenin Gündemi ve Rusya Açısından Önemi
Moskova'daki zirvede taraflar terörizm, yolsuzluk ve uyuşturucu ticareti ile mücadelenin artırılması, yurtdışından ithalatı azaltacak ortak üretimin yapılması, ticarette milli para birimlerinin kullanılması gibi konuları ele aldı. Bu konular daha önceki toplantılarda da masaya yatırılmış, birçok alanda başarı da elde edilmiştir. Ancak Kremlin için Batı ile münasebetlerin iyice gerginleştiği ve III. Dünya Savaşı söylemlerinin dile getirildiği bir dönemde "en iyi komşu ve en yakın stratejik ortaklarını" yanında ve bir arada görmek daha önemlidir. Moskova da öyle anlaşılmaktadır ki bu birlikteliğini devam ettirme konusunda kararlıdır.
Nitekim yukarıda belirtilen konularla ilgili alınan kararların yanı sıra Moskova özellikle 2025 yılında kutlanacak II. Dünya Savaşı'nda elde edilen zaferin 80. yıldönümü konusu üzerinde durmaktadır. Moskova bu kutlamalara büyük önem vermekte ve bu süreçte bütün cumhuriyetlerin yanında olmasını istemektedir. Kaldı ki Rusya, son yıllarda zaten II. Dünya Savaşı sırasında milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Nazilere karşı verilen mücadeleyi ve Ukrayna'daki neo-Nazi benzeri aşırı grupları sürekli gündeme getirmektedir. İşin ilginç tarafı, Rusya ile Batı arasındaki münasebetlerin iyi olduğu dönemde Batılı liderler de Rusların Kızıl Meydan'da gerçekleştirdikleri Zafer Günü kutlamalarına katılmıştı.
Rusya'nın bu yaklaşımı çerçevesinde Vladimir Putin, II. Dünya Savaşı'nın kazanılmasında önemli rol oynayan bütün cumhuriyetlerdeki şehirlerden birinin her sene "Emek Şehri" ilan edilmesi ve bu çerçevede birtakım ortak faaliyetlerin gerçekleştirilmesini teklif etti. Bu husus şüphesiz Rusya'nın diğer cumhuriyetlerle kültürel ilişkilerini arttıracak bir adam olarak değerlendirilebilir. Diğer taraftan Moskova'nın bu teklifinin Türk cumhuriyetleri arasında yıllardır hayata geçirilen "Türk Dünyası Başkenti" uygulamasını hatırlattığı belirtilmelidir.
Yine zirvedeki görüşmelerden diğer cumhuriyetlerin de aslında iş birliğinin devam ettirilmesinden yana oldukları anlaşılmaktadır. Özbekistan aşırıcılık ile mücadelenin ortak yürütülmesi gerektiğini vurgularken Kazakistan lideri, "BDT plus" çerçevesinde bölgesel iş birliğinin arttırılmasını savundu. Bununla birlikte Kremlin'in BDT formatını "yabancılarla" paylaşmak istemeyeceği tahmin edilebilir. Zira Kremlin daha geniş iş birlikleri için ŞİÖ ve BRICS gibi örgütlere öncelik tanımaktadır. Kaldı ki BDT'nin faaliyetlerine başka formatların yüklenmesi de örgütün faaliyetleri açısından çok istenilen bir durum değildir. Nitekim gerek BDT çerçevesinde gerekse de BDT'na üye Türk cumhuriyetleri arasındaki gittikçe gelişen yakın iş birliğine rağmen aralarında çok sayıda sorun mevcuttur. Bu sorunları ise liderler daha çok ikili görüşmeler çerçevesinde görüşmektedirler.
BDT'nin Geleceği
Moskova'daki BDT Zirvesi'nden ve önceki son zirvelerden önemli sonuçlar çıkmasa da üye ülkeler özellikle aralarında imzalanan ticaret ve gümrük anlaşmaları dolayısıyla önemli gelirler elde etmektedirler. Rusya'nın BDT cumhuriyetleriyle ticaret hacmi her geçen sene artmakta ve günümüzde 60 milyar Doları aşmış bulunmaktadır. Dolayısıyla ülkelerin bir kısmı topluluğa üyelikle ticarî alanlarda çıkar elde ederken bir kısmı BDT'yi Batı'nın demokratik değerler eleştirisine karşı bir şemsiye olarak görmektedir. Çin faktörü ve istikrarsız bölgelerin yakınlığı da cumhuriyetlerin alternatif bir çatıya ihtiyacını artırmaktadır.
Rusya açısından da örgütün varlığını sürdürmesi önemlidir. Her ne kadar yukarıda da belirtildiği gibi BDT, tarihî misyonunu tamamlamasına ve son yıllarda aslında diğer örgütler gibi işlevselliğini kaybetmesine rağmen Moskova'nın eski Sovyet coğrafyasına yönelik siyasetinde önemli bir araç olarak kalmaya devam etmektedir. Kaldı ki Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu'daki gelişmeler, Kremlin'in dikkatlerini buralara yoğunlaştırmasını engellemektedir. Yine örgüte üye Türk cumhuriyetlerinin ayrıca Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde yakın iş birliği geliştirmeleri de şüphesiz Moskova'nın pek hoşlandığı bir durum değildir. Öyle anlaşılıyor ki tüm bunlardan dolayı Moskova önümüzdeki dönemde BDT'ye daha fazla önem vermeye, üye devletlerle bağları arttırmak için de yeni projeler geliştirmeye çalışacaktır.
Bu yazı, 13 Ekim 2024 tarihinde türkiyearastırmaları.org'da yayımlanmıştır.