ORTA KORİDOR'DAN "ORTAK" KORİDORA: ANKARA BİLDİRİSİ

Son yılların Avrasya coğrafyasındaki en önemli gelişmelerden biri şüphesiz Türk cumhuriyetleri arasında hızla gelişen iş birliğidir. Türk devletleri gerek ikili gerekse de Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çerçevesinde ekonomiden askeriyeye, diplomasiden kültüre birçok alanda önemli mesafe katettiler. Söz konusu yakınlaşmada tarihî ve kültürel bağların yanı sıra Türkiye'nin uluslararası arenada gittikçe güçlenmesi, Azerbaycan'ın Ermenistan'ın işgali altındaki topraklarını kurtarması sürecinde Türkiye'nin verdiği destek ve Türk cumhuriyetlerinin Rusya ve Çin'e alternatif arayışı gibi faktörlerin etkisi büyüktür. Bu bağlamda son günlerde önemli bir gelişme daha yaşandı. 29 Ocak 2025 tarihinde Ankara, Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan'ın Dışişleri, Ticaret/Ekonomi ve Ulaştırma Bakanları II. Üçlü Toplantısı'na ev sahipliği yaptı. Görüşmenin sonunda da Ankara Bildirisi yayımlandı. Toplantının adı aslında tek başına hem bildirinin içeriği hem de genel olarak zirvenin gündemi konusunda ipuçları vermektedir. Orta Koridor'un Stratejik Önemi Görüşmede üç ülkenin bakanları Türk cumhuriyetleri arasında iş birliğini arttıracak ve yeni bir seviyeye çıkartacak ekonomiden ulaşıma, uluslararası sorunlardan insanî yardımlara kadar birçok konuyu görüştüler, çok sayıda karar aldılar. Özellikle üzerinde durulması gerek başlıca konuların başında ise Orta Uluslararası Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor (Orta Koridor)'un geliştirilmesi kararı gelmektedir. Türkiye'den başlayarak Kafkaslara, buradan da Hazar Denizi'ni aşarak Türkistan ve Çin'e ulaşan Orta Koridor, tarihî İpek Yolu projesinin canlandırılması açısından önemli rol oynadığı gibi adı geçen ülkelere ciddi fırsatlar da sunmakta, Avrupa-Çin ticaret trafiğinden önemli ekonomik çıkarlar elde etmeyi sağlamaktadır. Orta Koridor kapasitesinin arttırılması için de taraflar Avrupa Kafkasya Asya Ulaştırma Koridoru (TRACECA) ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolu gibi mevcut projelerin ilerletilmesinin de büyük önem arz edeceğini bildirdiler. Orta Koridor'un Türk cumhuriyetlerinin kendi aralarındaki ekonomik ilişkileri ve ticaret hacmini arttırmaları açısından da katkısı büyük olacaktır. Kaldı ki son yıllardaki yakınlaşmaya ve çok yönlü iş birliğine rağmen Türk cumhuriyetleri arasındaki ticaret hacmi çok düşüktür. Türk cumhuriyetlerinin hepsinin en büyük ticaret ortağı ya Rusya ya Çin'dir. Orta Koridor'un geliştirilme kararının yanı sıra TDT çerçevesinde basitleştirilmiş gümrük koridorunun kurulması ve kendi aralarında ticareti kolaylaştırma kararının alınması da bu bağlamda büyük önem arz etmektedir. Yine bildiride bahsedilen gümrük işlemlerinin dijitalleştirilmesi meselesi de üzerinde durulması ve geliştirilmesi gereken önemli bir konudur. TDT Üye Ülkeleri Arasındaki Stratejik Ortaklık Toplantıda gündeme gelen bir başka konu da Karabağ ve Doğu Zengezur'da alt yapının iyileştirilmesi, söz konusu bölgelere yatırımın yapılması, bölgenin mayinlerden temizlenmesi ve Azerbaycan Türklerinin vatanlarına geri dönüş süreçlerini kolaylaştırılması süreçlerinde Azerbaycan'a desteğin arttırılması konusudur. Bu çerçevede taraflar Karabağ ve Doğu Zengezur bölgelerinde ortak yatırım projeleri hayata geçirme konusunda da anlaşmaya vardılar. Bu maddenin Türk dünyasının geleceği açısından son derece önemli olduğu söylenmelidir. Nitekim yukarıda da belirtildiği üzere Azerbaycan'ın Türkiye'nin desteğiyle işgal altındaki topraklarını kurtarması, Türkiye'nin Türk cumhuriyetleriyle ve genel olarak TDT çerçevesinde yakınlaşmayı arttırdığı gibi bildiride belirtilen söz konusu yardımlaşma hem bölgede Azerbaycan'ın elini güçlendirerek geriye kalan sorunların çözümünde yanında önemli destekçilerinin olduğunu gösterecek hem de somut bir şekilde taraflar arasında iş birliğini artıracaktır. Nitekim bildiride tarihî ve kültürel temele dayandığı ilişkilerin karşılıklı çıkar çerçevesinde güçlü stratejik ortaklığın geliştirildiği belirtilmektedir. Türk cumhuriyetleri arasında iş birliğinin artması, söz konusu yakınlaşma üçüncü ülkelere karşı gerçekleştirilmese de bölgedeki dengeler açısından da önemlidir. Nitekim Ocak 2025'te bölgenin diğer iki ülkesi olan Rusya ile İran stratejik ortaklık anlaşmasını imzalayarak birçok alanda ortak hareket etme kararı aldılar. Bildiride dikkat çeken hususlardan biri de Afganistan'a insanî yardımların yapılmaya devam edilmesinin ve 2024 yılında kurulan TDT Afganistan Çalışma Grubu'nun çalışmalarını arttırmasının kararlaştırılmasıdır. Afganistan'da istikrarın sağlanması, Orta Asya'nın istikrarını da doğrudan etkilediğinden dolayı büyük önem arz etmektedir. TDT'nin kendi aralarındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel sorunlarla ilgilenmesi ise uluslararası örgütlerin işlevselliğini kaybettiği bir ortamda TDT'nin prestijinin artırılması bakımından çok mühimdir. Kaldı ki taraflar yalnızca Afganistan konusunu değil, Filistin meselesini de gündeme getirdiler ve sorunun iki devletli çözüm temelinde çözülmesi gerektiğinin altını çizdiler. Türkiye, hem Afganistan hem de Filistin meselelerinde ciddi katkı sunan başlıca ülkelerden biridir. TDT üye ülkelerinin bu tür sorunlarda Türkiye ile birlikte hareket ederek hem Türkiye'nin elini güçlendirecek hem de kendileri için de uluslararası arenada yeni fırsatlar yaratacaktır. Netice itibarıyla Ankara toplantısında alınan kararlar da TDT çerçevesinde hayata geçirilen projeler de tüm üye ülkelerin çıkarına olup taraflar arasında güçlü stratejik ortaklığın gelişmesini sağlamakta, her bir cumhuriyeti kendi bölgesinde önemli oyuncu hâline getirmektedir. Bu yazı, 1 Şubat 2025 tarihinde Anadolu Ajansı'nda yayımlanmıştır.