RUS GAZI, GÜZERGÂH MI DEĞİŞTİRİYOR?
Çin’in başkenti Pekin, bu günlerde Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. 21 ülkenin devlet başkanı bu zirvede “Asya-Pasifik Ortaklığı Üzerinden Geleceği Belirlemek” konusunu tartışmaktadır. Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü, Avustralya, Kanada, Japonya, ABD, Çin, Rusya gibi dünyanın önde gelen ekonomilerini bir araya getirmesi dolayısıyla şüphesiz önemli uluslararası örgütlerden biridir. Nitekim örgütün zirveleri de uluslararası kamuoyunun hep dikkatlerini çekmektedir. Ancak 2014 Zirvesi Ukrayna’daki olaylar, Orta Doğu’daki gelişmeler, Rusya-Batı restleşmesi, gibi gelişmelerin gölgesinde kaldı. Bununla birlikte zirve öncesinde Rusya ve Çin devlet başkanlarının yaptıkları anlaşma, uluslararası arenadaki yoğun gündeme rağmen gözden kaçmadı. Bunun sebebi de şüphesiz bu anlaşmanın enerji ile ilgili olmasıdır.
Taraflar arasında varılan anlaşmaya göre Batı Sibirya’da üretilen gaz, Batı Boru (Altay) Hattı ile Çin’e ulaştırılacaktır. Bu boru hattının Novıy Urengoy, Tomsk, Novosibirsk, Barnaul, Biysk’ten geçerek Çin’e ulaşması planlanmaktadır. Anlaşma, 30 yıl boyunca yılda 30 milyar metre küp Rus gazının Çin’e ihracatını öngörmektedir. Bu anlaşma, Mayıs 2014’te taraflar arasında yine enerji alanında imzalanan başka bir anlaşmayla daha da fazla önem kazanmaktadır. Mayıs 2014’te taraflar Rusya’nın 30 yıl boyunca yılda 38’er milyar metre küp gazı Çin’e ihracatı konusunda anlaşmışlardı. Bu gaz, inşa edilecek Sila Sibiri (Sibirya’nın Gücü) adlı boru hattıyla Çin’e ulaştırılacaktır. Boru hattının güzergâhının İrkutsk, Skovorodino, Blagoveşensk, Habarovsk’tan geçerek Vladivostok’tan Çin’e ulaşması planlanmaktadır. Habarovsk ve Vladivostok’u Japonya’ya bağlayan boru hatlarının da olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Söz konusu boru hatların inşaatının 2018-2020 yıllarda tamamlanması ve iki boru hattıyla başlangıçta 68 milyar metre küp gazın ihracatı planlanmaktadır. Yine birbirine paralel iki ya da üç boru hattı inşa edilerek Rusya’dan Çin’e ihraç edilecek gazın miktarının 100, hatta 160 milyar metre küpe çıkartılması düşünülmektedir. Karşılaştırma yapmak için şöyle bir rakam verelim. 2013 yılında Rusya, Avrupa’ya 161.5 milyar metre küp gaz ihraç etti.
Çin ile yapılan bu antlaşmalar Rusya için özellikle Batı ile sorun yaşadığı bir döneme denk gelmesinden dolayı önem arz etmektedir. Bilindiği gibi Ukrayna dolayısıyla Rusya ile Batı arasında karşılıklı yaptırımlar uygulanmaktadır. Her ne kadar enerji konusu bugüne kadar “ambargo”ya dâhil olmasa da uzun vadede de sorun yaşamamak için Rusya, “müşteri” konusunda alternatifler üretmeye çaba sarf etmektedir. Bu konuda Rusya’nın son derece başarılı olduğunu da söylemek gerekmektedir. Nitekim Moskova, transit konusunda Ukrayna ve Belarus’a olan bağlılığı azaltmak için bu iki ülkeyi devre dışı bırakarak yeni projeler hayata geçirirken, aynı şekilde genel olarak Avrupa’ya olan bağlılığını da azaltmak için Doğu’ya doğru yönelmektedir. Nitekim Rusya’nın ihraç ettiği gazın neredeyse yüzde 80’i Avrupa ülkelerine düşmektedir.
Rusya ile Çin arasında gelişen söz konusu işbirliği ile ilgili Gazprom Başkanı Aleksandr Miller önemli açıklamalarda bulundu. Miller, uzun vadede Çin’e ihraç edilen gaz miktarının Avrupa’ya ihraç edilen gaz miktarını geçeceğini dile getirdi. Yine Miller, Çin’e Batı Boru Hattıyla ihraç edilecek gazın Batı Sibirya’dan, yani Avrupa’ya ihraç edilen gaz ile aynı yerden alınacağını belirterek önceliğin Çin olduğunun altını çizdi.
Bununla birlikte söz konusu işbirliğinde bir takım sorunlar mevcuttur. Bunlardan ilki, Çin’in enerji kullanımında doğalgaz payının ancak % 5 olmasıdır. Çin yetkilileri, bu oranı % 30’a kadar arttıracaklarını dile getirmekte, ancak ülke çapında alt yapı çalışmalarının tamamlanması vs. zaman alacaktır. İkinci olarak Çin, doğalgaz konusunda yalnızca Rusya’ya bağlı hâle gelmek istememektedir. Avrupa’dan farklı olarak Çin’in Rusya’ya alternatifleri mevcuttur. Bunlar, Orta Asya cumhuriyetleri ile İran’dır. Dolayısıyla her ne kadar Rusya, Çin’e 100, hatta 160 milyar metre küp gaz ihraç etmeye hazır olsa da, Çin’in de anlaşma yapıldığı miktardan daha fazla almak isteyip istemeyeceği konusu şimdilik meçhuldür. Ancak yine de şüphesiz Rusya ile Çin’in bu alanda işbirliğine gitmesi, Moskova açısından büyük önem arz etmektedir. Gazprom’un Çin pazarına çıkması, Avrupa’ya alternatif bulması, Rusya’nın özellikle Avrupa’ya karşı elini güçlendirecek gelişmelerdir.