RUSYA, SURİYE'DEN NEDEN ÇEKİLİYOR?

30 Eylül’de hava operasyonunun başladığı günden itibaren Rusya, Suriye’de yaklaşık 9 bin askerî uçuş gerçekleştirdi, Rusların bu desteği sayesinde Esad rejimi 400’den fazla yerleşim yerini kontrolü altına aldı. Bu husus, başlayan barış görüşmelerinde gerek Moskova’nın gerekse de Esad’ın elini güçlendirmiş oldu. Uluslararası kamuoyu barış görüşmeleri ve varılan anlaşmaların Suriye’deki uygulamalarını takip ederken Vladimir Putin’in Suriye’den askerlerinin bir kısmını geri çekeceğini açıklaması, şaşırtıcı bir hamle oldu. Peki Kremlin’i bu adımı atmasına iten sebepler nelerdir? En başta Moskova’nın kısa ve orta vadeli amaçlarına ulaştığını söylemek gerekmektedir. Rusya, Suriye’ye dışarıdan müdahaleyi engellediği gibi kendisi hava operasyonu düzenleyerek hem Esad’ın konumunu sağlamlaştırdı hem de çözüm sürecinde Esad’ın da yer almasını sağlamış oldu. Esad’lı Suriye ise Rusya’nın Suriye’deki ve dolayısıyla da Ortadoğu’daki varlığının garantisidir. Rusya’nın bu operasyonla elde ettiği bir başka kazanım ise iki hafta önce Suriye yetkilileri ile imzaladığı anlaşma ile Rusya’nın Tartus’u ebediyen kalıcı üs olarak elde etmesidir. Bu da Rusya’nın istediği zaman buraya istediği miktardaki askerî teknolojilerle geri dönebileceği anlamına gelmektedir. Tartus’un yanı sıra Himeymim Üssü’nde de askerî uçaklarını bulundurmaya devam edecektir. Diğer bir deyişle bütün Rus asker ve askerî teçhizatları Suriye’den ayrılmayacaktır. Kremlin’in Suriye’deki operasyonla bir başka kazanımı ise Ortadoğu’da var olduğunu ve var olacağını göstermesidir. Rusya açısından bunun uluslararası kamuoyunundan ziyade bölge devletleri açısından da anlaşılmış olması önem arz etmektedir. Bu husus bundan sonraki süreçte bölge devletlerinin dış siyasetlerinde Rusya’ya daha fazla yer ayıracağı anlamına da gelmektedir. Rusya açısından bütün bu olumlu tabloya rağmen Rus askerlerinin çekilişini ise gerek iç siyaset gerekse de ekonomik durum ile açıklamak mümkündür. Suriye krizinde şimdiye kadar yaşananları Rus yöneticileri şüphesiz kendi başarı hanelerine yazmaktadırlar. Özellikle barış görüşmelerinden hemen sonra askerlerin geri çekilmesi ile birlikte Rus yetkililer, iç politikada hem Suriye’ye “barış getirdiklerini” hem de istediklerini elde ettiklerini dile getireceklerdir. Diğer bir deyişle özellikle Kırım’ın ilhakından sonra başlanan ekonomik kriz ortamında Vladimir Putin, Rusya’nın önemli bir başarısından söz etme fırsatı elde etti. Ayrıca Suriye’deki operasyon, malî açıdan da Rusya’ya yük olmaktadır. Kriz ortamında bu yükün hafifletilmesi de bu adımın atılmasının önemli sebeplerinden biridir. Diğer taraftan “barış sürecinin” ne kadar devam edeceği bilinmediği gibi her an bozulma ihtimali de vardır. Rusya’nın çekilmesinden sonra yaşanabilecek böyle bir gelişme dahi, Moskova’nın işine yarayacaktır. Böyle bir durum karşısında Moskova gerek iç kamuoyuna gerekse de Batılı ülkelere “Rusya’nın bölgedeki varlığının öneminden” söz edecek ve maddî - manevî destek isteyebilecek, pazarlıklarda Rusya’nın elini güçlendirecektir. Dolayısıyla Moskova açısından Rusya’nn kısmî çekilişinin zamanlama açısından da son derece başarılı ve plânlı olduğunu söylemek mümkündür.