CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN BELARUS ZİYARETİ

11 Kasım 2016’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belarus’u ziyaret etti. Belarus, SSCB’nin yıkılmasıyla bağımsızlık kazanmış, Türkiye de bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmuştur. Buna rağmen Beyaz Rusya olarak da adlandırılan ülke, Türkiye’de pek iyi tanınmamakta, hatta Rusya ile karıştırılmaktadır. Hâlbuki Ruslarla aynı ırktan (Slav) olmalarına rağmen aralarında daha 13. yüzyıldan itibaren farklılıklar oluşmaya başladı. Belarus’un diğer özelliklerinden biri de neredeyse bağımsızlığından itibaren Batı dünyası ile sorun yaşamasıdır. Türkiye’yi de ilgilendiren taraflardan biri ise burada daha 14. yüzyılın sonlarından itibaren Türk-Tatarların yaşamaya başlamasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin en önemli amacı da Tatarların Türkiye’den aldıkları destek ile inşa ettikleri caminin açılışına katılmaktı. Belarus Tatarları, aslında Litvanya ve Polonya Tatarları ile aynı etnik gurubu oluşturmaktadırlar. Her üç ülkede yaşayan bu Tatar grubu, Tatar adet ve geleneklerini ve en önemlisi de İslam dinini korumayı başarmıştır. Özellikle Müslüman olmaları, onların kalabalık Hristiyan nüfusu arasında asimile olmalarını engellemiştir. Belarus’un başkenti Minsk’te Ankara’nın da yardımıyla yeni bir caminin açılışı, bu bağlamda büyük önem arz etmektedir. Diğer taraftan özellikle son yıllarda Türkiye Diyanet Başkanlığı’nın birçok ülkede cami inşasına destek verdiği görülmektedir. 2005’te Moskova’da açılan cami de Türkiye’nin desteğiyle açılmıştı. Rusya’nın Federasyonu’nun Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Ufa’daki cami inşasına da Ankara büyük destek vermektedir. Böylece birçok ülkedeki Müslüman azınlıklar, camilere sahip olurken Türkiye de İslam dünyasının adeta önderliğini üstlenmektedir. Kaldı ki, Rusya ve diğer birçok ülke daha dinî alanda Türkiye ile işbirliği yapmakta, bu ülkelerin yönetimleri de bünyelerindeki Müslüman nüfus için ılımlı ve hoşgörü temelli “Türk” İslamı’nı örnek göstermektedirler. Cami açılışının yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sırasında en üst seviyede ikili görüşmeler de yapıldı, Belarus-Türkiye İşbirliği Konseyi’nin toplantısı gerçekleşti. Bu görüşmelerin temelini ise ekonomik alanda geliştirilen işbirliği oluşturdu. Nitekim Türk-Belarus münasebetlerde aynen Türk-Rus münasebetlerinde olduğu gibi ekonomik işbirliği ön planda yer almaktadır. Ancak Türkiye-Rusya ticaret hacmi ile kıyasla Türkiye-Belarus ticaret hacmi çok düşük seviyededir. Bunun birinci sebebi, Belarus’un Rusya ile kıyasla çok daha az nüfuslu ve çok daha düşük ekonomik potansiyele sahip olmasıysa, ikinci sebebi de Belarus’un Batı ile sorun yaşaması ve yaptırımlarla karşı karşıya kalmasıdır. Bu husus, Belarus’un Türkiye ile de münasebetlerini olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte Türkiye, Batı’dan farklı olarak Belarus ile münasebetlerini hiçbir zaman kesmedi. İki ülke arasındaki ticaret hacmi günümüzde yaklaşık 600.000 Dolar seviyesindedir. Türkiye, Belarus’a sebze-meyve, tekstil ürünleri ve otomobil parçaları satarken, Belarus’tan hammadde, demir çelik ve benzeri ürünler almaktadır. Buna ayrıca resmî kaydı tutulmayan bavul ticaretini de eklemek gerekmektedir. Recep Tayyip Erdoğan ile Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukoşenko, iki ülke arasındaki ticaret hacmini en kısa zamanda 1 milyar Dolar’a çıkartma konusunda mutabakata vardılar. Türk heyetinin içerisinde ekonomi ile gümrük ve ticaret bakanlarının ve 200’e yakın iş adamının olması da Ankara’nın bu konuya verdiği öneme işaret etmektedir. Türkiye’nin bu ülkeye önemli yatırımlarının olduğu da bilinmektedir. Belarus, Batı ile sorun yaşadığından dolayı bu ülke, Türk yatırımcıları için önemli bir fırsattır. Türk şirketler, Belarus’ta hotel ve konut inşa ederken Turkcell, Belarus’un en büyük telekomünikasyon şirketlerinden birini satın aldı. Günümüzde Türk iş adamlarının Belarus’taki yatırımları, 1.5 milyar Dolar seviyesindedir. Bunun dışında binlerce Belarus vatandaşı turizm amaçlı Türkiye’yi ziyaret etmektedir. İki ülke arasında uygulanan kardeş şehirler projesi ile din adamları, öğretim üyesi ve öğrencilerin karşılıklı ziyaretleri de ikili münasebetlere önemli katkıda bulunmaktadır. Aynen Türk-Rus münasebetlerinde olduğu gibi Türk-Belarus karma evlilikleri de yapılmaktadır. Bu evlilikler dolayısıyla kurulan karma aileler hem Türkiye’de hem Belarus’ta yaşamakta ve Türkiye ile Belarus arasında özellikle kültür alanında münasebetlerin gelişimine önemli katkıda bulunmaktadırlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Belarus ziyareti, şüphesiz ikili münasebetleri yeni bir boyuta çıkaracaktır. Belarus’un kendine has yapısı ve Batı ile sorun yaşaması, belki günümüze kadar Türk-Belarus münasebetlerinin potansiyelin altında kalmasına sebep olsa da günümüzde aynı hususlar (Türkiye’nin de Batı ile birtakım sorunlar yaşaması dolayısıyla) işbirliğinin gelişmesini de sağlayabilecektir. Bu işbirliği ise her iki ülke için önemlidir. Batı’nın yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Belarus için yeni ortaklar bulmak önemlidir. Türkiye için de 10 milyon nüfuslu Belarus, yeni bir pazar konumundadır.